Samsun’u Ürküten Rapor – 7673

Samsun'u Ürküten Rapor

Jeofizik Mühendisleri Odası’na üye  Jeofizik Mühendisleri Ali Zeynel Abidin Denizoğlu ve Murat Akbaş, Samsun’un afet ve deprem alanında nasıl bir durumda olduğunu masaya yatırdı. Mühendisler, ‘Yerleşim yeri seçiminde yerbilimlerinin önemi ve Samsun’un afet riskleri’ başlığıyla bir rapor hazırladı. Raporda, Samsun’un heyelanlı ve deprem bölgelerine dikkati çekilirken, kentin en merkezi alanları İlkadım ve Atakum ilçelerinin bazı bölümlerinin afet ve deprem anında risk altında olduğuna vurgu yapıldı.   

BELEDİYELERE ELEŞTİRİ 

Hazırlanan raporun giriş kısmında yerel yönetimlere eleştirilerde bulunuldu. Giriş bölümünde yerleşim alanlarının belirlenmesinde esas alınan jeolojik-jeoteknik ve jeofizik özelliklerin merkezi hükümet ve yerel yönetimlerce gözardı edildiği, kentsel dönüşüm projelerinde bu konunun ihmal edildiği ve afet yada çeşitli problemlerle karşı karşıya kalınabildiğine işaret edildi. 

SAMSUN’DA DEPREM RİSKİ YÜKSEK 

Samsun’un kent merkezinin ikinci derece deprem bölgesi olduğuna dikkati çekilen raporda,  Ladik, Havza ve Vezirköprü ilçelerinin birinci derece,   Alaçam,Terme, Bafra Çarşamba’nın ise üçüncü derece deprem bölgesinde yer aldığı hatırlatıldı. Samsun merkezinin Türkiye’nin en büyük deprem üreten fay hattı olarak bilinen Kuzey Anadolu Fayı’na kuş uçuşu ortalama 55 km mesafede olduğuna dikkati çekilen raporda Samsun’un 1943 yılında Ladik merkezli 7.2  şiddetinde bir deprem yaşadığı, bu riskin her zaman yüksek olduğuna vurgu yapıldı. 

SAMSUN MERKEZİ VE KIRSALI TEHDİT ALTINDA 

Samsun’da olası bir deprem durumunda hasar görecek bölgeleri ve risk altındaki alanlara da dikkat çekilen raporda, “Kuzey Anadolu Fay zonunda; Ladik, Havza veya Vezirköprü merkezli oluşabilecek yüksek magnitüdlü depremlerin Samsun ili merkezinde en çok hasar verebileceği alanlar ise sıvılaşma riskinin yüksek olduğu Atakum sahil düzlüğü, Gazi caddesinin alt kısımları ve yapay dolgu alanları ile eski otogarın olduğu bölgelerdir. Bunun dışında Ladik, Havza ve Vezirköprü ilçe merkezleri ile köylerinde de ağır hasarlar meydana gelebilecektir. Yine her ne kadar 3. Derece deprem bölgesinde görülmekle beraber zemin büyütmesinin yüksek olduğu Terme ve Alaçam ilçe merkezlerinde de depremin yaratacağı hasarlarla karşılaşılabilinir “ifadeleri kullanıldı. 

 HEYELANLI ALANLAR İMARA AÇILMIŞ !

Raporda Samsun’un heyelanlı alanlarına da dikkat çekildi. Heyelanlı bölgelerin birçoğunun yerleşim yerine açıldığı görülürken, Samsun’un Türkiye’de heyelanlı bölgeler arasında üçüncü grupta yer aldığına işaret edildi. Raporda şunlar kaydedildi; ” Samsun il merkezinde heyelan riski taşıyan bölgeler; Çatalarmut Mahallesi, Barış Bulvarı ve civarı, Kadıköy Mahallesi, Yeşilkent beldesinin büyük bir kısmı, Kıranköy mezarlığı ve Eski havaalanı çevresi, Balaç etekleri, eski odun pazarı, Yaşar Doğu Mahallesi, Cedit ve Kadifekale Mahallesinin bir kısmı heyelan riski olan ve yapılaşma esnasında dikkat edilmesi gereken bölgeler olarak sayılabilir.”

ÖNLEMLERİ SIRALADILAR 

Jeofizik Mühendisleri Odası’na üye  Jeofizik Mühendisleri Ali Zeynel Abidin Denizoğlu ve Murat Akbaş, raporun sonuç kısmında ise önerilerini ve alınması gereken önlemleri sıraladı;  

1.Afetleri önlemek amacı ile bir alanın imar planlamasına gidilmeden önce yerleşime açılacak alanlarda deprem, heyelan, taşkın, kaya düşmesi, çığ ve diğer afet risklerinin bulunup bulunmadığının tespit edilmesi gerekir

2.İmar planlamasına yönelik etütler; yerleşim yeri seçimi, mevcut ya da potansiyel yerleşim alanlarının morfolojik, jeolojik, jeofizik, jeoteknik, hidrojeolojik, sismotektonik, arazi kullanımı ve afet risk durumunun ayrıntılı incelenmesi  gerekir.

3.Güvenli bir yerleşimin planlama ve tasarım süreçlerinde karar vermede en önemli belirleyicisi olan jeolojik ve jeofizik verilerle planlamaya altlık oluşturulmalıdır.

4.Jeoloji ve Jeofizik mühendislerinin ortak çalışmaları sonucunda elde edilen her bir parametre harita üzerine işlenerek, planlamaya konu olacak alanın yerleşime uygunluk açısından değerlendirilmesi yapılmalıdır.

5.Yerleşim alanlarının seçiminde zemin koşullarının dikkate alınması, muhtemel bir afet riskini önlemede birinci etmen olacaktır.

6.Jeolojik-Jeofizik-Jeoteknik etüt raporları yerleşim alanlarının planlama kararlarını etkilemesi açısından önemlidir.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu