Bir Uyanışın Kodları: 19 Mayıs ve Dijital Gelecek

19.05.2025
Selahattin ÇEKİÇ Selahattin ÇEKİÇ

19 Mayıs 1919… Sıradan bir tarih değil. Bir milletin yeniden doğuşu, karanlık bir esaretin içinden filizlenen umutların başlangıç günü. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun’a ayak basmasıyla birlikte yalnızca bir kurtuluş hareketi başlamadı; aynı zamanda bir zihniyet devrimi, çağın ilerisini hedefleyen bir düşünce biçimi de doğdu.

Bugün o kutlu günü anarken, yalnızca geçmişi yad etmek değil, o ruhu bugünün dünyasında nasıl yaşatabileceğimizin de arayışındayız. İşte tam burada, teknolojiyle kurulan köprü devreye giriyor. 19 Mayıs'ın taşıdığı özgürlük, cesaret ve bağımsızlık duygusu, dijital çağda yeniden yorumlanmalı, yeni nesillere bu vizyonla aktarılmalı.

Bir Zamanlar Vapurla Gelen Umut, Bugün Fiberle Yayılıyor

1919’un Türkiye’sinde Bandırma Vapuru bir umut taşıyordu. Dalgaları yara yara Samsun’a ulaşan o vapur, Anadolu’yu saran karanlığı delmişti. Bugünün Türkiye’sinde ise umut artık fiber kablolarla, 5G sinyalleriyle, yapay zekâ algoritmalarıyla taşınıyor. Ancak öz aynı: Bilgi, bilinç ve bağımsızlık.

Atatürk’ün “Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır; fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır” sözü, sadece fiziksel bir mirasa değil, fikirsel bir sürekliliğe işaret ediyordu. O fikirlerin bugünkü yansıması, dijitalleşen bir toplumda kendi yazılımını geliştiren, kendi uydusunu üreten, siber güvenliğini sağlayan bir Türkiye hayalidir.

Kodlarla Kurtuluş: Yeni Neslin 19 Mayıs’ı

Bugün gençler Atatürk’ün bıraktığı “en büyük eserim” dediği Cumhuriyet’in geleceğini, klavyelerle şekillendiriyor. Bir zamanların kalpaklı neferleri, bugün hoodie giyen yazılımcılar oldu. Milli mücadelenin “vatan savunması” bugünün dünyasında “veri savunması”dır. Zira dijital çağda bağımsızlık, sadece toprağın değil, bilginin de kontrolünde gizlidir.

Bu noktada, 19 Mayıs sadece bir anma günü değil; bir hatırlama, yeniden tanımlama ve ileriye yürüme çağrısıdır. Gençlik demek sadece yaş demek değildir; düşünce tazeliği, yeniliğe açıklık, çağa uyum ve hatta onun öncüsü olmak demektir.

Milli Mücadele Ruhu, Dijital Direnişte Yaşıyor

Bugün sosyal medyada fikir özgürlüğünü savunan her genç, sansüre karşı mücadele veren her akademisyen, siber saldırılara karşı yerli güvenlik yazılımları geliştiren her mühendis, aslında 19 Mayıs ruhunu kendi çağının diliyle yaşamaktadır.

Z kuşağı belki cephede savaşmayacak, ama kod yazarak, robot tasarlayarak, yapay zekâ eğiterek bu toprakların bağımsızlığını daha da perçinleyecek. İşte bu yüzden Atatürk’ün “Bütün ümidim gençliktedir” sözü, bugün çok daha güçlü bir anlam kazanıyor.

Samsun’un İzinde, Geleceğe Doğru

Selahattin ÇEKİÇ olarak doğup büyüdüğüm Samsun, benim için sadece bir şehir değil, bir karakterin, bir dirilişin simgesidir. Bugün Samsun’un limanına demir atan artık sadece vapurlar değil; uluslararası yatırımlar, teknoloji merkezleri ve gençlerin hayalleri…

19 Mayıs’ın taşıdığı mesajı bugüne taşımak, sadece geçmişi anlatmakla olmaz. Bu günü gelecekle buluşturmak gerekir. Ve biz, kalemimizle, kodumuzla, fikrimizle, üretimimizle bu köprüyü kurabiliriz.

Bugün 19 Mayıs. Kutlamalar, yürüyüşler, bayraklar elbette kıymetli. Ama asıl olan: O ruhu yaşatabilmek. Ve o ruh, bugünün teknolojisinde, yazılımında, girişimciliğinde, üretiminde gizli. Tarihe saygı, geleceğe yatırım demektir.

Ne mutlu “ben de üretiyorum” diyene.