Samsun’dan Doğan Işık: 19 Mayıs’ın Sonsuz Yolculuğu

19.05.2025
Ali Yüksel Ali Yüksel

Yıl 1919... Baharın ortasında, karanlığın içinden bir sabah gibi doğdu 19 Mayıs. Düşmanın dört bir yanı sardığı, umutların azaldığı, çaresizliğin gölgesinde bir milletin, yeniden ayağa kalktığı gündür 19 Mayıs. Ve bu doğuş, öylesine sıradan bir başlangıç değildir. Samsun’dan başlayan bu kutlu yürüyüş, millet olmanın şuurunu yeniden kazandıran bir dirilişin adıdır.

O gün, Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın Bandırma Vapuru’yla Samsun’a ayak basmasıyla yalnızca bir insan karaya çıkmadı; bir milletin iradesi, bağımsızlık arzusu ve kaderini değiştirme azmi karaya çıktı. Bu adım, tarihin seyir defterine bir milletin yeniden doğuşu olarak kaydedildi. 19 Mayıs, umutsuzluğa karşı direnişin, esarete karşı özgürlüğün, teslimiyete karşı başkaldırının simgesi olmuştur.

Samsun: Bir Şehrin Kader Taşı

Bugün bu yazıyı Samsun’dan kaleme almanın taşıdığı sorumluluğun farkındayım. Çünkü Samsun yalnızca bir şehir değildir; Samsun, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk adımıdır. O gün, bu kentin sokaklarında yürüyen Atatürk ve arkadaşları, yalnızca bir mücadeleyi değil, çağdaş, laik ve bağımsız bir Türkiye’yi inşa edecek idealleri de beraberlerinde taşıyorlardı.

Bizler Samsunlular olarak, bu kutsal mirasın emanetçisiyiz. Her yıl 19 Mayıs’ta yalnızca bir bayramı değil, bir ruhu, bir şuuru, bir inancı yeniden yaşarız. Bu gün, geçmişten geleceğe uzanan, hiç sönmeyecek bir meşalenin adıdır.

Gençliğe Emanet Edilen Gelecek

Atatürk’ün 19 Mayıs’ı gençliğe armağan etmesi, tesadüfi bir tercih değildir. Gençlik, toplumun hem en enerjik hem de en dinamik gücüdür. Çünkü bir milletin geleceği, gençlerinin hayal kurma gücü kadar aydınlık olabilir. İşte bu yüzden Atatürk, "Ey Türk gençliği!" diye başladığı hitabında yalnızca bir nesli değil, her kuşakta yeniden uyanması gereken milli şuurun sahibini tanımlar.

Bugün ülkemizin dört bir yanında eğitim gören, çalışan, üreten, düşünen her gencimiz; 19 Mayıs’ın gerçek varisidir. Onlardan beklentimiz, yalnızca geçmişi anmak değil, aynı zamanda o ruhla geleceği şekillendirmektir. Adalet, özgürlük, eşitlik ve bilim… İşte bu dört sacayağı üzerine kurulmalı gençliğin yürüyüşü.

19 Mayıs, Bir Gün Değil Bir Yön

Bazen tarihe yalnızca rakamlar olarak bakarız. 19 Mayıs da bir günmüş gibi gelir belki çoğumuza. Ama 19 Mayıs bir yön çizgisi, bir pusuladır aslında. Milletin rotasını tayin ettiği, yönünü yeniden bulduğu gündür. O yüzden onu sadece anmakla yetinemeyiz. Onu anlamalı, yaşamalı ve yaşatmalıyız.

Bugün bağımsız bir ülkenin gölgesinde özgürce kalem oynatabiliyorsak, bu kalemin mürekkebi 19 Mayıs’tan damlamıştır. Bugün kız çocukları okul sıralarında hayal kurabiliyorsa, o hayallerin temelinde Atatürk’ün Samsun’a attığı ilk adım vardır. Bugün bu millet hâlâ kendi kaderini tayin edebiliyorsa, bu hakkı bize 19 Mayıs kazandırmıştır.

Sonsöz Yerine

Bir tarih, ancak onu taşıyan yüreklerle geleceğe taşınabilir. 19 Mayıs, bir milletin yeniden diriliş destanıdır. Bugün bizlere düşen görev, bu destanı her yıl yeniden yazmak değil; onu her gün, her adımda, her kararda yaşatmaktır.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, kurtuluş mücadelesine omuz vermiş tüm kahramanlarımızı rahmet ve minnetle anıyor; tüm gençlerimizin ve milletimizin 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nı en içten dileklerimle kutluyorum.

Ali Yüksel