Samsun’da deprem tehlikesi var mı?

Samsun şehir merkezi İkinci derece deprem bölgesinde bulunmaktadır.

Samsun, Türkiye’nin Karadeniz Bölgesi’nde bulunan önemli bir liman kenti ve Orta Karadeniz’in en büyük şehridir. Türkiye’nin deprem aktiviteleri açısından oldukça aktif bir ülke olduğu göz önünde bulundurulduğunda, Samsun’da deprem tehlikesinin olup olmadığı ve bu tehlikenin boyutları hakkında fikir sahibi olmak önemlidir. Bu makalede, Samsun’daki deprem tehlikesi, geçen fay hatları ve tarihsel olarak yaşanmış önemli depremler ele alınacaktır.

Samsun’da Deprem Tehlikesi var mı?

Samsun, Türkiye’nin deprem aktiviteleri açısından daha düşük riskli bölgelerinden biri olarak kabul edilir. Bununla birlikte, Türkiye’nin farklı bölgelerinde zaman zaman meydana gelen depremlerin etkileri Samsun’da da hissedilebilir. Şehrin deprem tehlikesinin daha düşük olduğu söylense de, bölgedeki yapıların depreme dayanıklılığı ve önleyici tedbirlerin alınması önemlidir.

Samsun’da Hangi Fay Hatları var?

Samsun ve çevresindeki deprem aktiviteleri, Kuzey Anadolu Fay Hattı (KAF) ve Doğu Karadeniz Fay Hattı’nın etkisi altında gerçekleşir. KAF, Türkiye’nin en büyük ve en aktif fay hatlarından biri olup, kuzeybatıdan güneydoğuya doğru uzanır. Samsun’un güneybatısında yer alan KAF, şehre yakın olmasına rağmen burada büyük depremlere neden olmamıştır. Doğu Karadeniz Fay Hattı ise, Samsun’un kuzeyinde Karadeniz kıyısına paralel olarak uzanır ve daha düşük aktivite gösterir.

Samsun’u Etkileyen Geçmiş Depremler

Samsun tarihi boyunca birkaç deprem yaşamıştır, ancak bu depremler genellikle şiddetli olmamış ve büyük hasarlara yol açmamıştır. İşte Samsun’da yaşanan bazı önemli deprem olayları:

  1. 1943 Niksar-Erbaa Depremi: 20 Aralık 1943’te meydana gelen ve Samsun’a yaklaşık 200 km mesafede gerçekleşen bu deprem, 7.2 büyüklüğünde olup Tokat iline bağlı Niksar ve Erbaa ilçelerinde büyük hasara yol açmıştır. Samsun’da da hissedilen bu deprem, bölgedeki en büyük deprem olaylarından biri olarak kaydedilmiştir.
  2. 1967 Samsun Depremi: 6 Şubat 1967’de de gerçekleşen Samsun Depremi, 4.6 büyüklüğünde olup şehir merkezinde hissedilmiştir. Bu deprem, yapısal hasara ve can kaybına yol açmamış olsa da, halk arasında endişeye neden olmuştur.
    1. 2016 Samsun Depremi: 25 Ocak 2016’da meydana gelen ve büyüklüğü 4.5 olan deprem, Samsun’un merkez ilçesi İlkadım ve çevre ilçelerde hissedilmiştir. Yine can kaybına ve büyük hasara neden olmayan bu deprem, bölgedeki deprem tehlikesine dikkat çekmiştir.Samsun, Türkiye’nin deprem tehlikesi açısından daha düşük riskli bölgelerinden biri olarak kabul edilir. Kuzey Anadolu Fay Hattı ve Doğu Karadeniz Fay Hattı’nın etkisi altında olmasına rağmen, şehirde yaşanan depremler genellikle şiddetli olmamış ve büyük hasarlara yol açmamıştır. Bununla birlikte, Türkiye’nin deprem aktivitelerinin yüksek olduğu bir ülke olması sebebiyle, Samsun’da yapıların depreme dayanıklılığı ve önleyici tedbirlerin alınması önem taşımaktadır. Samsun halkının deprem bilinci ve hazırlıklı olması, olası deprem olaylarında can ve mal kaybını en aza indirgeyecektir.

       

     

Son 100 yılda Samsun ve çevresinde meydana gelen şiddeti 4 ve üzeri depremleri aşağıda sıralıyoruz. Ancak, bilgilerin eksiksiz olmaması ve deprem kayıtlarının sürekli güncellenmesi nedeniyle, bu liste tamamen kapsamlı olmayabilir.

  1. 1967 Samsun Depremi: 6 Şubat 1967’de meydana gelen deprem, 4.6 büyüklüğünde olup şehir merkezinde hissedilmiştir. Yapısal hasar ve can kaybına yol açmamıştır.
  2. 2016 Samsun Depremi: 25 Ocak 2016’da meydana gelen deprem, 4.5 büyüklüğünde olup Samsun’un merkez ilçesi İlkadım ve çevre ilçelerde hissedilmiştir. Can kaybına ve büyük hasara neden olmamıştır.
  3. 2019 Samsun Depremi: 26 Eylül 2019’da gerçekleşen deprem, 4.2 büyüklüğünde olup Samsun ve çevre ilçelerde hissedilmiştir. Yine can kaybına ve büyük hasara yol açmamıştır.
  4. 2021 Samsun Depremi: 30 Ocak 2021’de meydana gelen deprem, 4.1 büyüklüğünde olup Samsun ve çevre ilçelerde hissedilmiştir. Bu deprem de can kaybı ve büyük hasara neden olmamıştır.

Yukarıdaki depremler, Samsun ve çevresinde son 100 yılda yaşanan şiddeti 4 ve üzeri depremleri göstermektedir. Bu depremler, şehirde büyük yıkıma neden olmamış ve can kayıplarına yol açmamıştır. Ancak, deprem bilinci ve hazırlıklı olmanın önemi unutulmamalıdır.

 

SAMSUNUN DEPREMSELLİĞİ

 

İlimizin depremselliği büyük ölçüde Kuzey Anadolu Fay Hattı‘ndan kaynaklanmaktadır.

 Kuzey Anadolu Fay zonu Samsun il merkezinin güneyinde Ladik, Havza ve Vezirköprü ilçelerinden geçmektedir. Vezirköprü, Havza, Ladik, Kavak, Asarcık, Ayvacık ilçeleri birinci derece deprem bölgesinde bulunmaktadır.

 Samsun şehir merkezi ise İkinci derece deprem bölgesinde bulunmaktadır.

 Bu coğrafyada yaşıyorsak, depreme karşı her an hazırlıklı olmalı ve içinde yaşadığımız konutları depreme karşı dayanıklı imal etmeliyiz.

 Özellikle belediyeler planlama yapmadan önce yerleşime uygun alanları belirlemeli ve ona göre planlama yapmalıdır.

Ayrıca Uygun olmayan alanlarda ise kaçak yapılaşmaya izin vermemelidir.

Uygun alan olarak belirlenen bölgelerde parsel bazında zemin etütleri Bakanlık Genelgelerine uygun olarak hazırlanmalı ve yapılacak zemin etütleri mutlaka belediyesi tarafından denetlenmelidir.

Özellikle birinci derece deprem bölgesinde bulunan belediyelerin birçoğunda jeoloji mühendisi bulunmadığı için, parsel bazında zemin etütlerinin denetimi yapılamamaktadır.

 Sahil kısımlarda bulunan ince taneliAlüvyon zeminlerde deprem anında zemin sıvılaşması meydana geleceğinden, bu bölgelerdeki yapılaşmalara dikkat edilmesi gerekmektedir.

 Yapı Denetim Firmalarının bünyesinde jeoloji mühendisi bulundurma zorunluluğu olmayan bir uygulamada, aslında fazla bir şey söylemeye gerek yoktur.

Bilimden ve gerçek uygulamalardan ne kadar uzaklaşırsak o kadar zarar görürüz.

 Yapılan yanlışlıkların görülmesi için, 1996 depremi gibi bir deprem mi yaşamalıyız..

 Şu anda yapılan bir çok uygulama son derece sıkıntılı sorunlu ve bilimsellikten uzaktır.

 Aslında en büyük sorumluluk Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve Belediyelerdedir.

 Bulunduğumuz şehirde güvenli yaşamak istiyorsak, yapı stokları ile ilgili envanter çalışmasının ne boyutta olduğunu bilmeliyiz.

 Kamu binalarının dayanıklılığı hakkında bilgi sahibi olmalıyız.

 Kısacası binalarda zemin- yapı ilişkilerini sağlayan zemin etütlerinin mutlaka yapılması ve denetlenmesi gerekmektedir.

Bunun sonucu olarak kaliteli malzeme kullanılarak bina stoklarımızı depreme karşı dayanıklı hale getirmeliyiz.

 Unutmamalı ki; insana zarar veren deprem değil, deprem gerçeği göz ardı edilerek yapılan yapılaşmalardır.

 

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu