Şirketlerde Sürdürülebilirlik Ağaç Dikme İle Sınırlı Kalmamalı – 6014

Şirketlerde Sürdürülebilirlik Ağaç Dikme İle Sınırlı Kalmamalı

İstanbul Bilgi Üniversitesi Örgütsel Psikoloji Yüksek Lisans Programı ve Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Öğrenci Topluluğu iş birliği ile “İş Yaşamında Ertelemeyecek Konular” isimli toplantıların ilki “Çalışma Yaşamı ve Sürdürülebilirlik” başlığıyla gerçekleştirildi. İstanbul Bilgi Üniversitesi santralistanbul Kampüsü’nde düzenlenen toplantıda, işletme alanında görev yapan yönetici ve profesyonellerde küresel “ısıtma” ve iklim krizinin yaşama etkileri, kurumsal sürdürülebilirlik, insan kaynakları uygulamalarının kurumsal sürdürülebilirlik açısından rolü ve sosyal sürdürülebilirlik açısından engelli bireylerin istihdamı konuları ele alındı.

Toplantının açılış konuşmalarını yapan İstanbul Bilgi Üniversitesi Örgütsel Psikoloji Yüksek Lisans Program Koordinatörü Doç. Dr. İdil Işık ve Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Öğrenci Topluluğu Koordinatörü Doç. Dr. Çiğdem Vatansever, iş dünyası açısından ertelenemeyecek konular olarak sınıflandırdıkları iklim, sosyal ve kurumsal sürdürülebilirliğin şirketlere ve çalışma yaşamına etkisine ilişkin dünyada ve Türkiye’de yapılan tartışma ve araştırma sonuçlarının paylaşılmasının önemini vurguladılar. Işık ve Vatansever, iş dünyasının bu konulardan uzakta kalamayacağını belirtti.

Açık Radyo Genel Yayın Yönetmeni Ömer Madra, toplantıda “Ebedi Yok Oluş Mu Yoksa Mucize Kurtuluş Mu?” başlıklı konuşmasında küresel iklim kriziyle ilgili dünya çapında öğrenciler tarafından yürütülen iklim direnişi ve okul grevlerinin toplumsal muhalefet açısından önemine dikkat çekti.

WWF Türkiye’den Neyran Savaşman Akyıldız, WWF tarafından yürütülen “Yeşil Ofis” programının sonuçlarını paylaşarak, kişisel ve kurumsal sorumluluk alarak daha az tüketmenin başarılabildiği iş yaşamı örneklerinin çoğaltılabileceğini belirtti.

Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatih Konukçu, Trakya bölgesi tarım sektörünün iklim krizi ile ortaya çıkan ısınma ve olağan üstü hava olaylarından nasıl etkileneceğini tahmin etmeye yönelik çalışmalarında, iki farklı senaryo üzerinde çalıştıklarını, ısınmanınartmasıyla birlikte tarımsal üretimin ülke çapında farklı etkilere uğrayacağını ve Türkiye’nin tarımsal kendine yeterliliğinin ortadan kalkmış olması nedeniyle gıda sürdürülebilirliğinin önemli hale geleceğini ifade etti.

Mazars Denge CEO’su ve Sürdürülebilirlik Elçisi Dr. İzel Levi Coşkun, konuşmasında sürekli büyüme hedefleyen ekonomik yaklaşımların sınırları olan dünyada imkansızlaştığını, iş dünyasının süreklilikten sürdürülebilirlik bakış açısına geçmesi gerektiğini belirterek bu yaklaşımın start-up şirketlerde başarıyla uygulanabildiğini belirtti.

Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi’nden Doç. Dr. Çiğdem Vatansever, insan kaynakları yöneticilerini hedef alarak yaptıkları nitel araştırma çalışmalarında iş dünyasının çalışan odaklı geleceğinin iklim duyarlılığı kazanılmasını ve sürdürülebilirlik bakış aşçısının kazanılmasını takiben gerçekleşebileceğinin ortaya koyulduğunu belirtti. Ayrıca, Türkiye’de faaliyet gösteren en büyük şirketlerin sürdürülebilirlik raporlarını incelediklerini belirten Vatansever, bu raporlarda en fazla ele alınan sürdürülebilirlik konusunun yeni yeteneklerin şirketlere kazandırılmasıyla ilgili olduğunu, çevre duyarlılığı konularının çoğu şirkette ağaç dikme ve çevre düzenlemesi yapmaktan öteye gitmediğini, kuruluşların çalışanlarına yönelik sürdürülebilirlik eğitimleri verilebileceğini belirtti.

Doç. Dr. İdil Işık, sosyal sürdürülebilirlik açısından engelli çalışanların iş yaşamındaki durumlarının İstanbul Bilgi Üniversitesi Örgütsel Psikoloji Yüksek Lisans Programı öğrencileri tarafından yapılan araştırmalarla ortaya koyulduğunu, engelli bireylerin iş yaşamında sorunlarla karşılaştığını, insan kaynakları yönetimi açısından engelli çalışanların kurumlara kazanılabilmesi için yapılabilecek pek çok çalışma olduğunu belirtti.

İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin ev sahipliğinde iklim, sosyal ve kurumsal sürdürülebilirlik ile insan kaynakları konularının ilk kez birlikte ve kapsamlı biçimde ele alındığı İş Yaşamında Ertelenemeyecek Konular toplantılarının her akademik dönemde farklı temalarla düzenlenerek kurumsallaşması hedefleniyor.

İstanbul Bilgi Üniversitesi Hakkında:

1996 yılında Türkiye’de üniversite yaşamına yeni bir soluk getirmek amacıyla yola çıkan ve kurulduğu günden bu yana öğrencilerine uluslararası gelişim fırsatları sunan İstanbul Bilgi Üniversitesi, Laureate Uluslararası Üniversiteler Ağı’nın Türkiye’deki tek üyesidir. Yaklaşık 1500 kişilik bir öğretim kadrosuna sahip olan İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin 25.000’i aşkın öğrencisi ve 30.000’i aşkın mezunu bulunmaktadır. İstanbul Bilgi Üniversitesi, Sosyal ve Beşeri Bilimler, Hukuk, İşletme, İletişim, Sağlık Bilimleri, Mimarlık ve Mühendislik ve Doğa Bilimleri fakültelerinin yanı sıra yüksekokulları, meslek yüksekokulları ve enstitüleri çatısı altında 150’yi aşkın ön lisans, lisans ve doktora programı sunmaktadır. İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin İstanbul’un merkezinde, santralistanbul, Dolapdere, Kuştepe ve Kozyatağı olmak üzere dört kampüsü bulunmaktadır. Yükseköğretim Derecelendirme Kuruluşu QS’in, 2019 yılı “Gelişmekte Olan Avrupa Ülkeleri ve Orta Asya Üniversiteleri Sıralaması”nda BİLGİ, en iyi 140 üniversite arasında yer almaktadır.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu